Bir seçim daha geride kaldı. Artık şapkamızı önümüze koyarak düşünmenin değil, öncelikli gündemin ekonomi olması için çalışmanın vakti geldi. Ekonomide yaşanan sorunlar belli. Çözümler de… Başta yabancı yatırımcıdan sağlanacak finansman olmak üzere ekonomide hızlı ve etkili adımlar atılmalı. Bu yeni dönemin Türkiye için fırsatları da beraberinde getireceğini unutmayalım. Elbette fırsatları düşünürken yaşanan sorunları da hafife almayalım. Ancak bu yeni dönemle (normal takvimde bir değişiklik olmaz ise) seçimsiz bir 4 sene Türkiye’yi bekliyor. Bizim gibi sürekli seçim gündemleriyle boğuşan bir ülke için 4 yılın değeri büyük.
Zaten piyasalar bu tabloyu seçim öncesi satın almıştı. 2024 yılıyla birlikte başta tahvil ve borsa olmak üzere ülkemize gelen 20 milyar doların üzerindeki yabancı para, işte bu bekleyişin somut göstergesi.
Hiç kolay olmayacak
Şu anda ülkemizde en önemli sorun olan “enflasyon” cephesinde (hayat pahalılığı) yaz aylarıyla birlikte yakalanacak etkili bir düşüş hareketine, turizm ve ihracattan gelecek güçlü para girişi de eklendiğinde ekonomideki havanın iyimser bir yöne dönmesi kuvvetle muhtemel. Bir de buna, yine aynı dönemlerde Amerika’dan (Fed) gelmesi muhtemel faiz indirimi hamlesi eklenir ise, yurt dışından kaynak girişi hızlanabilir. Türkiye’nin en üst düzeyde mayıs ayının başlarında planladığı Beyaz Saray ziyareti de stratejik önemde. Mevcut ekonomi politikalarında bir değişiklik olmaz ise yabancı yatırımcıların Türkiye için “Güçlü Al” diyeceği günleri yakın gelecekte görebiliriz.
Elbette bu yeni dönem kolay geçmeyecek. Harcamaların kısılacağı, hayatımıza yeni vergi kalemlerinin ekleneceği, kamu ve vatandaş tarafında borç yönetiminin hiç olmadığı kadar öne çıkacağı günleri de beraberinde getirecek.
Ekonominin daha iyi imkanlara sahip olması için çalışılacak bu yeni dönemdeki fırsatları iyi kullanmak inanın başkalarının değil, bizlerin elinde. Halimize baktığımız zaman, fırsatları kaçırma lüksümüzün olmadığı açıkça ortada. Zaman kaybı riski artıracaktır. Bunu düşünerek; hızlı, planlı ve gerçekçi hareket etmeliyiz.
